Bu Hafta Takip Edilecek 5 Önemli Gelişme
Investing.com – Cuma günü açıklanacak olan ABD istihdam verileri, ekonominin yumuşak iniş yolunda ilerlediğine dair umutların arttığı bu haftanın ekonomik takviminde en önemli gündem maddesi olacak. Birinci çeyrekte hisse senetleri için mükemmel bir performansın ardından ikinci çeyrek başlıyor. Euro Bölgesi ve Çin’den gelen veriler yakından takip edilecekken yen ve yuan, müdahalelerin takibinde kalmaya devam edecek.
Yeni haftaya başlarken bilmeniz gerekenler:
- Tarım dışı istihdam
Yatırımcıların, enflasyonun ılımlı seyrettiği ancak ekonominin ciddi bir gerilemeden kaçındığı “yumuşak iniş” için hazırlandığına dair güven duyduğu bir ortamda Cuma günkü istihdam raporu gündemde olacak.
Mart ayında ABD ekonomisinde istihdamdaki artışın, Şubat ayındaki 275.000 artışa kıyasla yavaşlayarak 205.000 olması bekleniyor.
Fed’in, Mart toplantısında ekonomik büyüme görünümünü yükseltirken bu yıl üç faiz indirimi görüşüne bağlı kalması, ekonomide “yumuşak iniş” umutlarını artırdı.
İstihdam verileri öncesinde yatırımcılar, Çarşamba günü Fed Başkanı Jerome Powell da dahil olmak üzere birçok Fed yetkilisini dinleme şansı bulacak: New York Fed Başkanı John Williams, San Francisco Fed Başkanı Mary Daly ve Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin de konuşma yapacak Fed yetkilileri arasında yer alıyor.
- 2. çeyrek başlıyor
ABD borsaları, yapay zeka ile ilgili hisse senetlerine yönelik iyimserlik ve Fed’in bu yıl faiz oranlarını düşürmeye başlayacağı beklentileriyle, yıla güçlü bir başlangıç yaptı.
ABD’de üç ana endeksin her biri sağlam çeyreklik kazançlar kaydetti. S&P 500, %10’un üzerinde bir tırmanış ile 2019’dan bu yana en büyük ilk çeyrek kazancını elde etti.
Bu yükselişin ikinci çeyrekte de devam edip etmeyeceği büyük ölçüde Fed’e bağlı. Yılın başında piyasalar Fed’den altı faiz indirimi bekliyordu; şimdi sadece üç faiz indirimi fiyatlanıyor ve yetkililer, henüz enflasyonun faiz indirimini haklı çıkaracak kadar düştüğünün sinyalini vermedi.
Güçlü ivmenin devam etmesi, Nisan ayının ikinci haftasında ciddi bir şekilde başlayacak olan kurumsal kazanç raporlarına da bağlı olacaktır.
- Asya para birimleri
Japonya ve Çin’deki para otoriteleri, büyük ölçüde güçlü dolar nedeniyle para birimlerinin, aylardır korudukları seviyelerden düşmesinden dolayı yüksek alarm durumunda.
Yenin dolar başına 152 seviyesine doğru gerilemesi ve yuanın dolar başına 7,2’lik güçlü seviyenin üzerine çıkmakta zorlanması ile birlikte yetkililer para birimlerini destekleme çabalarını artırdı.
Japonya’da bu, sözlü uyarılar anlamına gelirken Çin’de devlet bankaları yuan alıp dolar satıyor.
İki büyük Asya para biriminin ne kadar düştüğü göz önüne alındığında, Pekin’in yen karşısında rekabet gücünü korumak için zayıf bir yuana karşı daha toleranslı olabileceğine dair artan bir düşünce ekolü var ancak sırada ne olduğunu söylemek zor.
- Euro Bölgesi enflasyonu
Euro Bölgesi Çarşamba günü, Avrupa Merkez Bankasının Haziran ayında faiz indirimine gideceği yönündeki spekülasyonların ortasında, yakından izlenecek Mart ayı enflasyon verilerini açıklayacak.
Euro Bölgesi’nde enflasyon yılın başından bu yana yüksek seyretti ve ECB’nin yaz aylarında faiz indirimine gidebilmesi için daha da düşmesi gerekiyor. Dolayısıyla önümüzdeki üç enflasyon raporu piyasalar (ve ECB) için kilit önem taşıyor.
Eğer enflasyon yukarı yönlü bir sürpriz yaparsa, faiz indirimi beklentileri azalacaktır.
Cumartesi günü konuşan ECB Yönetim Konseyi üyesi Robert Holzmann, Avrupa ekonomisinin ABD’ye kıyasla daha yavaş büyüdüğüne dikkat çekerek Fed’den önce temel faiz oranının düşürülebileceğini söyledi.
- Çin verileri
Pazar günü yayımlanan resmi verilere göre Çin’in üretim faaliyeti, Mart ayında son altı ayda ilk kez büyüdü ve emlak sektöründeki kriz, ekonomi ve güven üzerinde bir engel olmaya devam etse de politika yapıcıları rahatlattı.
Pazartesi günü açıklanacak olan Caixin imalat PMI verilerinin hafif bir büyüme göstermesi ve resmi verilerden farklılaşmaya devam etmesi beklenirken bu durum, dünyanın iki numaralı ekonomisi için karışık bir görünüm sunuyor.
Politika yapıcılar, derinleşen konut krizi, artan yerel yönetim borçları ve zayıflayan küresel talebin ortasında, 2022’nin sonlarında COVID-19 kısıtlamalarının terk edilmesinden bu yana kalıcı ekonomik durgunlukla mücadele ediyor.
(Bu haberde Reuters’in katkısı bulunmaktadır.)